9/19/2010

Sonbahar geldi ben de kendime geldim....

Tekrar uzun bir aradan sonra merhabalar,

Sonbahar yavaş yavaş kendini hissettiriyor.. Her ne kadar hava sıcaklığında pek bir düşüş olmasa da doğanın renkleri, hafif rüzgar sonbaharın yavaş yavaş geldiğini hissettiriyor. Nihayet okullar açıldı ve ben de yeni yapmak istediğim daha doğrusu yaratmak istediğim atölye çalışmalarım ve takı çalışmalarıma daha fazla zaman ayırabileceğim...

Geçenlerde bir arkadaşımla yemekteydim bana artık masa başı, daha çok para kazanabileceğim iş hayatına dönmem gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Aslında bazen özlemiyor değilim o hırslı, zamanın nasıl geçtiğini anlayamadığımız ofis tarzı iş hayatını. Ama sonra düşünüyorum kağıtların arasında, ciddi işler, toplantılar, seyahatler arasında geçirdiğim 22 küsür yılı ve şu anda kendim için yapmakta olduğum ve bundan mutluluk duyduğum hobilerimi... Gerçekten karar vermek çok güç. Bunca yıl okuyup kafa patlat ve kendini birden bu aktif iş hayatından geri çek. Ama inanın ben bu yaptıklarımla çok mutlu oluyorum. Galiba yıllar önce İngiltere'de üniversitedeki Macar hocamın sözünü dinlemeli idim. Bana 'Sen kendine yanlış bir seçim yapmışsın İşletme yerine Görsel Sanatlarla ilgili bir dal okumalıydın.' demişti. Ama 1980 li yıllarda Görsel Sanatlar bu kadar öne çıkan bir konu değildi veya belki de Türkiye'de bu kadar popüler olmamıştı...

Neyse geçmişi bu kadar kurcalamak iyi değil ben artık bugüne bakmalıyım... İşte sizelere bu hafta sonu yaptığım iki çalışma.. Umarım beğenirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder