Tunus.... Tüm bir gün denizin üzerinde kendimi mavi sular ve güneşli gökyüzü ile bütünleşmiş hissettim. Günün büyük bir kısmını kamaranın balkonunda denizin sesini dinleyerek ve elimdeki kitapla bütünleşerek geçirdim. Bu seyir halindeki durum.. Güzel bir meditasyon. Akşam yattık ve sabahın ilk ışıkları ile dışarıdan gelen arap müziğinin sesi ile kendime gelmiştim. Allahallah dedim ne oluyor acaba. Bir de baktım ki limanda bizi 'Kartaca' kıyafetli ellerinde atmaca olan 3 adam, 3 adet deve ve Arap/Tunus müziğinden nameler çalan bir ekip karşılıyor. Kültür bir anda değişiverdi..
Hava güzel ne sıcak ne soğuk.. Tekrar yola koyulduk. Bu ülkeye de ikinci gelişim. Hamamet bölgesinde kalmıştık. Bu sefer şehir merkezine inelim bakalım dedik. Taksimizi Venezüella'dan gelen bir çift ile paylaştık ve Medina'ya geldik. Şöyle bir dolaştık bizim İstanbul Mahmut Paşa misali. Çoğu satılan eşyalar/mallar Türkiye'den. Sonra Kartaca ve Sidi Bu Said. Sidi Bu Said benim Tunus da en beğendiğim yer. Bu ülke biraz kalkınsa inanın deniz tatili isteyenler için muhteşem koyları olan bir yer. Ama halletmeleri gereken o kadar çok problem var ki.. İşte sıra ile Kartaca ve Sidi Bu Said'den kamerama takılan görüntüler...
Hepinize mutlu haftalar diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder