7/31/2013

eskiler yenileniyor, elden geçiyor

Eski post'larımdan bu mum fenerleri hatırlayabilirsiniz. Kapı girişinde ve bahçede dekor amaçlı kullanıyorum. Ancak yıllar içinde maalesef hava koşulları ve sudan dolayı paslandılar, kabardılar. Bunları o kadar çok seviyorum ki atmaya kıyamayıp bugün tüm günümü atölyede geçirerek sevdiğim fenerleri tekrar kazandım. Hem de istediğim renklerde.
Önce ne mi yaptım?
Anti pas boyayı bir fıça yardımı ile objeye iyice yedirdim. Bir nevi kapatıcı ama paslanmaya karşı da koruyor. Sonra fenerleri bir saat kadar güneşte kurumaya ve kemikleşmeye bıraktım. 
Gri renkli bir kapatıcı düşünün....... Biraz sürerken fırçada ağırlık varmış gibi geliyor insana. Sonra başladım beyaz renkte boyama, paslı yerleri iyice kapanana kadar. Tabii bu zaman alıyor. Bir kat kuruyor bekliyorsun sonra tekrar sürmeye devam.


 
 
Sonra işin en keyifli bölümü başlıyor. Tabii Mehtap Hoca'nın eşliğinde önce seçmiş olduğum 'Jamacian Sea' turkuaz tonunda hafif geçişli belli yerlerde belirgin fırça eskitmesi yaptım.
Bundan sonra da yağlı boya eskitme yaptık.
İşte sonuç!
Ben bu işi gerçekten çok seviyorum!!

7/23/2013

Temmuz'un kısa notları 2

Yaşam bazen o kadar çabuk akıp gidiyor ki kendimi yetişemez hissediyorum. Sizlere de böyle oluyor mu?  Temmuzu nerede ise bitiriyoruz. Belki bir çoğunuz tatilinizi yaptınız bile. Ben maalesef henüz ayağımın ucunu denize değdiremiyenlerdenim. Tipik bir kova burcu olarak galiba kovamın suyu bitiyor ve benim bir an evvel denize girip bir şifa almam gerek. Biliyorsunuz atölye çalışmalarıma  yaz dönemi sebebi ile biraz ara verdim ama evde bitirmem gereken çalışmalarım var ve tamamladıkça sizlerle paylaşacağım. Bu arada Ağustos ayında belki sizlerle ufak bir süprizi de paylaşabilirim.
Yukaradaki kareyi çok sevdiğim bir arkadaşımın evindeki mutfakta yakladım. O da benim gibi çiçek, böcek hastası bir insan ve mutfağında laklak ettiğimiz zamanın büyük bir bölümü geçirdiğimiz gün için masasını bahçesindeki ortancalarla süslemişti. Bu çiçeğin her rengine bayılıyorum.
Bu kare de benim bir cam köşemden... Galvaniz ev mumluklar sıra sıra Paşabahçe mağzasından... İçinde tealight'ları yakınca harika oluyorlar.
Evine düşkün olanlar için balkon veya bahçe için harika aksesuarlar var ama almanında sonu yok...
 
Ve beni bekleyen fıçalarım boyalarım en kısa zamanda bir şeyler üretmem gerek.
Hepinize güzel bir akşam diliyorum...

7/03/2013

Temmuz'un getirdikleri...


Tam bir ay geçmiş sizlerle buluşmayalı.. Koşuşturma, Türkiye'de olanlar ve  hepimizin aile içi işlerimiz. Ama en çok da ülkemizde olanlar ne de olsa hepimizi meşgul ediyor ama bu blog arkadaşlığımızdan kopmamızı gerektirmemeli deyip oturdum bilgisayarımın başına. Şu anda bu satırları size İstanbul'dan yazıyorum. Nerede ise iki haftadır anne ve baba ziyareti için buradayım. Tabii fırsat buldukca da arkadaşlarıma koşuyorum.
Bu arada çok enteresan bir şey oldu. Biliyorsunuz Atatürk 'ün yatı Savanora yenilenmişti. 3-4 gündür bizim Fenerbahçe Dalyan koyunda. Türk bayrağı dalgalanıyor ve akşamları muhteşem ışıklandırılıyor. Sizlerle sadece gündüz fotoğraflıyabildiğim bir kareyi paylaşmak istedim.




 Bu bir sessiz protesto mu yoksa  anlamlı bir duruş mu? Bu yorumu sizlere bırakıyorum.